15 Ocak 2012 Pazar

Nihayet Çocuk Dostu Retto cafe'deyiz..


"Çocuklar eğlenirken, anne ve babalar rahatça yemeklerini yesin” konseptini benimseyerek açılan Retto Cafe,  İstanbul’un  Anadolu yakasında Küçükyalı’da yer alan keyifli bir mekan.  Çocuklar için oluşturdukları 1000 m2’lik oyun alanının yanısıra mekanda drama ve ritm dersleri, sanat atölyeleri, illüzyon gösterileri  de gerçekleştiriliyor. Ayrıca doğum günleri ve özel organizasyonlar da düzenleniyor."


Uzun zamandır gitmek niyetindeydik bugüne kısmetmiş..


Malum, 3 minikle yaşamak ve onların ihtiyaçları doğrultusunda zaman geçirmek bizim için öncelikli bir tercih oldu.Yazın kolay da, soğuk havalarda farklı, gezecek, oynayacak mekan bulmak biraz zorlaşıyor..


Retto cafe yi hadianne.com un önerisi ile araştırdım.Baktım birçok anne memnun, bizim bıdıklarıda bir götürelim dedik.Çok ta iyi ettik. Deniz ve ikizlerim çok eylendiler. Onlar oynarken bizde eşimle güzel bir yemek yedik. Mekanda 2 ayrı doğum günü grubu vardı. Neşeli bir ortam.Personel güler yüzlü dikkatimi çekti çoğu çekik gözlü sanırım Gürcistan yada türk devletlerineden olmalı. 


Çocuklar için büyük bir oyun alanı mevcut.Oyun alanına giriş ücretli ve saati 10 tl. Eklenen her saat için 5 tl artıyor.3 yaş altı minikler oyun alanına ebeveyniyle girmek durumunda.

Top havuzuna bayıldık.Eylenceli biraz zor oyun parkurunun sonunda kaydıraklara ulaşılıyor ve kaydıraktan hoop top havuzunun içine.
Bugün bunu defalarca yaptı.
Hatta ilk başlarda ürkek ürkek davranıp parkuru tamamlayamadan geri dönmek istedi. Her defasında kendisini cesaretlendirdim. Hadı kızım hadi tatlım bak çok kolay..Olmadı sonunda bende emekleye emekleye
parkura girdim. Sayemde oyuncaklara alıştı ve keyif aldı.Yalnız 175 cm olan beni miniklerin arasında gören çok bilmiş bir kız; ama buraya anneler girebiliyormu emin değiliiiim dedi.
-Bak sığıyorum bende sizle oynayabilirmiyim dedim bir şekilde ikna ettim.Minik Irmak çok şekerdi hemen Deniz ile arkadaş oldular..
Deniz ile aynı boyda olduğundan yaşlarıda aynı diye düşündüm ama Irmak 5 yaşındaymış.
Aferin sana dedim Denizde 2 buçuk yaşında hadi oynayalım birlikte derken Denizkızım hemen müdahale etti.-Annecim hayıııır ben üüçç yaşındayıııımmm.
-A pardon pardon tabi Denizde 3 yaşında hadi bakalım oynayalım...
2 buçuk yaşında olmasına rağmen yaş konusu her açıldığında 3 diye düzeltiyor bende bozmuyorum :)
Büyüyecekte nolcaksa... :))




Zıplayan toplar...
Pepee ve akadaşları zıp zıp zıpladığından beri bu topları nerde görse denemeye çalışıyor.Ama sonuç hüsran.Bugün o kadar denediki sonunda düşmeden üstünde kısa süre oturmayı başardı..
Bir ara kendimde bizzat tecrübe ettim :)Haklı çocuk zor bişeymiş..
  
 Kızım ve yapmacık pozları.. :))
Poz ver annecim gülümse deyince hep surat aynı..
Minik maymunum..
ve macera yine başlar ..

Sadece kızım için şu silindirden geçmek durumunda kaldım :):)Eylenceliydi ama Allahtan geçerken kimse görmedi :))


Biz Deniz'le oyun alanındayken bizim bıdıklar da babasıyla cafe bölümündeydiler. Toprak herzamanki gibi sevimli suratıyla etrafa gülücükler saçtı ve bol bol etrafı inceledi..


Miniğimmmm...
O kadar minnoşsunki..Bu motorsikleti kullanabilmen için çooooooook zaman geçmesi gerek..Ama şimdiden çok yakıştı sarı şekerime :))



Cafe de birde büyük bir kafes vardı.Çok güzel rengarenk minik Papağanlarla doluydu.
Üç minik boncuğumunda çok ilgisini çekti bol bol ilgilendiler..


Doğa'cım ise akıllı bir kız olacak şimdiden kitaplarını çok seviyor.


 Tabiki kafese de bir el atmasa olmaz.Aslında kavrasa ağzına sokma niyetinde ama Allahtan bu şimdilik mümkün gibi görünmüyor :))


Oyun sonunda terleyen ve yorulan minik Denizkızım...Büyük ayıcığın kucağında dinleniyor..
-Annecim bugün çok eylendim Murat abimle Ege abimide getirelimmi nolurrrr lütfennn...


-Tamam tatlım konuşuruz belki bir pazar kahvalt için tekrar geliriz..






Biz çocuklarım ve eşimle çok memnun kaldık, yani çoluk çombalak gidilebilecek güzel bir mekan herkese tavsiye olunur ”



7 Ocak 2012 Cumartesi

Deniz ilk kez tiyatro oyunu seyretti..(BOYA BENEK)


Deniz'i uzun zamandır tiyatro oyununa götürmek istiyordum ancak çocuk oyunları genelde 3 yaş ve üstüne uygundu.Biraz daha beklememiz gerekiyordu..Önceden tiyatro nedir,kimler gider neler yapılır şeklinde birçok bilgi vermiştim kendisine.Birlikte gazetedeki çocuk oyunları reklamlarına bakıp oyun seçerdik büyüyünce buna gidicez diye..  :) Henüz 3 yaşında olmasada bu sezon nihayet ilk oyunumuzu izlemeye Kadıköy Haldun Taner Sahnesine gittik.

Oyunun adı "Boya Benek" Türkiye'nin 3-6 yaş gurubu çocuklar için tasarlanmış ilk çocuk oyunu, Oyunda kendi yaptığı resim ve heykellerle dolu atölyesinde bir türlü kedisini bulamayan bir kızın hikâyesi anlatılıyor.
Çocukların, sahnedeki oyuncuyla diyalog kurarak, birlikte müzik yaparak aktif olarak katıldığı, fuayede kendilerini bekleyen kâğıt ve boyalarla oyun sonrasında resim çizebildiği bir oyun.



Oyun başlamadan 5 dk önce koltuklarımıza oturmuştuk.Kalabalık bir izleyicisi vardı.Deniz heyecanla koltuklarına yerleşen diğer çocukları izledi.
Oyun başladığında biraz çekimser ve ürkek davrandı.
Başlarda oyuncunun sorularına hep birlikte yanıt veren ,hep birlikte miyaavvv layan çocukları görünce biraz korktu ama giderek keyif almaya başladı.
Biraz sahneyi, biraz da diğer çocukların neler yaptıklarını dikkatle gözlemledikten sonra yavaş yavaş çocuklara katılmaya başladı.Komikliklere gülüyor ve oyuncunun sorularına karşılık, cevabını kulağıma eğilerek söylüyordu.
Oyunun sonlarına doğru nihayet , elindeki boyaların ne renk olduğunu soran oyuncuya, yüksek sesle cevap
veriyor ve eğleniyordu.

Oyunun sonunda sahneye gerçek bir kedicik çıktı.Çocuklar ve Deniz kediye bayıldılar.Hepsi çok mutluydu.

Bu ilk tiyatro izleme deneyimimizi başarıyla tamamladık. :)) oyunu izleme yaş sınırı olan 3 yaştan 6 ay küçük olmamıza rağmen...
Bu tecrübeyle anladımki artık Deniz, diğer çocuk oyunlarını izlemeye hazır.Artık kızımla başbaşa o oyun senin bu oyun benim gezer görürüz. :)

Emeği geçen herkese Kızım adına teşekkür ediyor ve tüm miniklere ve annelerine çocuk oyunlarına gitmelerini tavsiye ediyorum..








2 Ocak 2012 Pazartesi

Toprak'ın Dişi çıktı



Doğa'dan tam 7 gün sonra nihayet Toprak'ın dişi de çıktı..Sık sık kontrol ettiğimden bugün hemen farkettim.

Oğluşumun dişi de vatana millete hayırlı olsun :) Güzel güzel mamalar yesin..
4.ayındayken yalnış algıladığımız için diş kökü oluşumunu diş zannetmiştik ama doktor onun diş olmadığını söylemişti. Ama bukez görünen gerçek bir diş :) kontolleri yapıldı.

Hoşgeldin 2012..

2011 'i minişlerimin aramıza katıldığı bir yıl olarak hatırlayacağım..Telaşlı,endişeli,heyecanlı bir yıldı ama güzeldi..
Bundan böyle artık 5 kişilik bir aileyiz.

Yılbaşı hakkında Denizkızıma birçok hikaye anlatıp,birçok resim göstermiştim.Minik yılbaşı ağacımızı süslerken oldukça heyecanlıydı..Görevini tamamlamak için son derece konsantre olmuştu. :)






Yılbaşı gününe kadar planımız yeniyılı evimizde karşılamaktı.Son anda Hatice ablamın daveti üzerine yeniyılı onlarda karşılamaya karar verdik.Günseli ablam ve ailesi de orda olacaktı.Ablamın kedisi Adiloş,kuzenleri Barış ve Murat.., Denizkızım için muhteşem bir kutlama olacaktı başından belliydi..



Çok eylenceli bir geceydi.Kuzen Murat ile birlikte Adiloş pisiyi yakalamaya çalıştılar..Denizkızım sürekli aynı şeyi tekrarladı."Merhaba Adilooşşş gel pisi pisiii..Merhaba Adilooşşş gel pisi pisiii..Anneee Adiloş bana gelmiyooooo..."
Zavallı Adiloş başına gelecekleri tahmin etmiş olacakki soluğu vitrin dolabının tepesinde aldı.Gecenin sonuna kadarda ordan inmedi :)




Minişlerde Deniz ile Murat'ın koşuşturmalarını seyrettikten sonra daha fazla dayanamadıkları için 21:00 de uyudular..
Düşünceli teyzemizin aldığı hediyeler için teşekkür ederiz.

Deniz'in gözüyle;
Okuduğumuz kitaplardan gördüğü resimlerden biraz da olsa bilgi sahibiydi ama yinede Yıl nedir,eski yıl neden eski olur, yeni yıl nedir ..henüz algılayamadığı bir durum olmasına rağmen yeni yılın gelmesini çok sevmişti..
Süslenen caddeler,rengarenk ışıklandırılmış ağaçlar her gördüğünde çok mutlu olup "Annecim bak yeniyıl geldi ya ne güzel süslemişler"diyordu.Hatta yanıp sönen bir araba alarmını bile yeniyıl için süslenmiş olduğunu düşündü. :))
Sanırım 2013 yılını karşılayacağımız gece herşeyi daha fazla algılamış olacak..

Sabah 04:00 e kadar devam eden bir aile yemeği oldu.Tv de Okan ,Sohbet,yemekler herşey güzeldi.Ablacığıma zahmetlerinden dolayı çook teşekkür ederim..Yine son dakikada harikalar yaratmış..

Gelelim yeni yıldan beklentilerime,
2012 yılında  hiç kötü haber almayalım,minik bebecikler doğsun,bolluk bereket olsun,.kimse üşümesin, aç kalmasın, bebecikler annesiz , annecikler evladından ayrı kalmasın, hiç bir çocuk ağlamasın onlar hep gülsünler......